Connect with us

OTOMOTİV

Ali koç “Var gücümüzle çalışmaya, elimizi taşın altına koymaya devam ediyoruz .

Published

on

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç:
“Var gücümüzle çalışmaya, elimizi taşın altına koymaya devam ediyoruz. Ford Otosan ile Türk özel sektörünün en büyük yatırımlarından birini yapacağız. 21 milyar lirayı aşacak, 10 yıl
sürecek bu yatırım ‘ileriye dönük stratejik bir atılım.’


Amerikan Şirketler Derneği tarafından Türkiye – ABD ekonomik ilişkilerinin gelişmesine
katkıda bulunan şirketlerin ödüllendirilmesi amacıyla düzenlenen “I AmChamPion”
töreninde, Ford Otosan “Yerel Ortakları ile Türkiye’nin Öz Yeterliliğine Katkı” ve
“Türkiye’de En Yüksek Etkiye Sahip Bölgesel Merkez” ödüllerinin sahibi oldu. Törende
konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu
Başkanı Ali Y. Koç, “Son yıllardaki küresel belirsizliklerin üzerine gelen pandemi krizine ve
bununla beraber iki ülke arasındaki son dönemdeki gerginliklere rağmen biz
yatırımlarımızı durdurmayı bir an bile düşünmedik. Hatta tam aksine iki ortak olarak
ülkemizin geleceğine güvendik. Konjonktürel gelişmelerden etkilenmeden uzun vadeli
değer yaratma vizyonumuz ile var gücümüzle çalışmaya, elimizi taşın altına koymaya
devam ediyoruz. Türkiye’nin ilk ve tek entegre elektrikli araç üretim tesisi olma
hedefimiz doğrultusunda Ülkemizin ilk batarya montaj fabrikasını kurmak için de
çalışmalara başladığımızı duyurmuştuk. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Ford Otosan ile Türk
özel sektörünün en büyük yatırımlarından birini yapacağımızı da açıkladık. Bu yatırım 21
milyar lirayı aşacak, 10 yıl sürecek. Elektrikli ve bağlantılı yeni nesil ticari araç projelerini
hayata geçireceğiz. İhracatımızı da inşallah iki katına çıkaracağız. Bu yatırımı ‘ileriye
dönük, stratejik bir atılım’ olarak değerlendiriyoruz. Türk otomotiv sanayini geleceğe
taşımaya, küresel arenada rekabet gücümüzü artırmaya büyük katkısı olacağına
inanıyoruz” dedi.


Amerikan Şirketler Derneği’nin düzenlediği törende konuşan Ali Y. Koç, Koç Topluluğu ve Ford
arasında, neredeyse bir asırlık ortaklık ilişkisi bulunduğuna dikkat çekti. Ford Otosan’ın bugünlere
gelmesinde Ford Motor Company’nin Türkiye’ye olan uzun vadeli inancının da çok büyük rolü
olduğunu belirten Ali Y. Koç şöyle devam etti: “1997 yılında joint venture’ı başlattığımızda
şirketimizde 3 bin 400 kişi çalışıyordu. Bu çalışan sayımız bugüne geldiğimizde 12 bine ulaşmış
vaziyettedir. O zaman 43 bin adet araç üretiyorduk. Bugün bu rakam 370 bine ulaştı. Dolar olarak
baktığımız zaman ciromuz aşağı yukarı 850 milyon dolar iken bugünkü ciromuz yaklaşık 7 milyar
dolara ulaştı. İhracatta da büyük bir başarı hikâyesi var. O dönemin Ford Otosan’ı, hatta o
dönemin Otosan’ı diyelim daha Ford konmamıştı başına; sadece 667 adet araç ihraç ediyordu.
Bugün ise bu rakam 335 bin adete ulaştı. O dönemde 16 milyon dolar olan ihracat rakamımız
bugün neredeyse 6 milyar dolara geldi.

Şirketimiz son 5 yılda ülkemizin ihracat şampiyonluğunuelden bırakmıyor. Attığımız adımlar, Topluluğumuzun ve elbette ülkemizin Ar-Ge, inovasyon vekatma değerli üretim kabiliyetlerine büyük katkı sağladı. Sadece şirketimiz için değil, şirketimizleberaber; değer zincirinde bulunan tüm yan sanayi şirketleri de gelişti. Pek çok yan sanayişirketimiz bugün bizim dışımızda Ford Motor Company’nin Türkiye dışındaki fabrikalarına da yansanayi yapıyorlar. Bu sonuçlardan Ülke olarak, şirketimiz olarak, Türk otomotiv sektörü olarak nekadar gurur duysak azdır diyebilirim. Her iki taraf da bu güvenin, bu iradenin güçlenereksüreceğine inanıyor yani ülkemize olan inancımız, güvenimiz ve yatırımlarımız devam edecek.”

Ali Y. Koç: “Daha yapacak çok işimiz var.”

Ali Y. Koç, yenilik penceresinden bakıldığında Ford Otosan’ın kurumsal tarihinin Türk sanayisi
açısından pek çok ilki içerdiğini de anlattı. Ali Y. Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bir aracı
sıfırdan yani kâğıt üzerinde bir çizimden bir ürüne dönüşene kadar, motoru da dâhil olmak üzere
komple tasarlayacak, geliştirecek ve üretecek tüm yetenek ve altyapıya sahip durumdayız. Ford
Otosan bugün Ford için Avrupa’da ticari araç kalesidir, ticari araç üretim üssüdür. Ancak daha
yapacak çok işimiz var. Son yıllardaki küresel belirsizliklerin üzerine gelen pandemi krizine ve
bununla beraber iki ülke arasındaki son dönemdeki gerginliklere rağmen biz yatırımlarımızı
durdurmayı bir an bile düşünmedik. Hatta tam aksine iki ortak olarak Ford Otosan’da ülkemizin
geleceğine güvendik. Konjonktürel gelişmelerden etkilenmeden Ford Motor Company ve Koç
Topluluğu olarak uzun vadeli değer yaratma vizyonumuz ile var gücümüzle çalışmaya, elimizi taşın
altına koymaya devam ediyoruz. Son yıllarda ülkemizin en büyük eksikliklerinden birinin sanayiye
gelen yatırımlar olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin gerçek potansiyeline kavuşması için sanayi
yatırımlarının artması gerektiğine inanıyoruz. Biz de kendi işlerimizi buna göre kurgulamaya
çalışıyoruz.

Koç Topluluğu olarak ülkemize yatırım yapmaya devam ediyoruz. Ford Otosan’da da
Türkiye’nin ilk ve tek entegre elektrikli araç üretim tesisi olma hedefimiz doğrultusunda Ülkemizin
ilk batarya montaj fabrikasını kurmak için çalışmalara başladığımızı duyurmuştuk. Burada Ford’un
ilk tam elektrikli ticari aracını üretmeyi hedefliyoruz. Bu da son derece başarılı olan Türk otomotiv
sektörü için çok büyük bir adımdır. Otomotiv sektöründe elektrikli araçların pazar payı,
tahminlerimizin çok üzerinde ilerliyor. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Ford Otosan ile Türk özel
sektörünün en büyük yatırımlarından birini yapacağımızı duyurmuştuk. Bu yatırım 21 milyar lirayı
aşacak, 10 yıl sürecek. 2026’dan sonra tam kapasite olacak. Elektrikli ve bağlantılı yeni nesil ticari
araç projelerini hayata geçireceğiz. Bununla beraber, Avrupa’da büyüyen ticari araç pazarındaki
talebi karşılamak için kapasitemizi 650 bin adete çıkarmayı hedefliyoruz. Bu 650 bin araçlık
kapasitenin yüzde 90’ından fazlasının ihraç edilmesi yönünde planlarımızı yapıyoruz. Bu sayede
ihracatımızı da bugünkü halinin inşallah 2 katına çıkaracağız. Bu yatırım kapsamında Ford
Otosan’da direk olarak 3 bin kişilik yeni istihdam yaratılacak. Yan sanayide de yaklaşık 15 bin kişilik
bir istihdam yaratacağını öngörüyoruz. Yani aşağı yukarı bu yatırım neticesinde Türk otomotiv
sektöründe 18 bin kişilik yeni istihdam imkânı yaratılmış olacak. Bu yatırımı ‘ileriye dönük, stratejik bir atılım’ olarak değerlendiriyoruz. Türk otomotiv sanayini geleceğe taşımaya, küresel
arenada rekabet gücümüzü artırmaya büyük katkısı olacağına inanıyoruz.

Sözlerime son verirken,iki ülke arasındaki son dönemdeki ilişkilerin gerginliğini, sıkıntılarını hepimiz biliyoruz. Bununkonjonktürel olmasını diliyorum. İki ülkenin de birbirine ihtiyacı var. Amerika Birleşik
Devletleri’nin ülkemizin değerini, kıymetini, bizim hassasiyetlerimizi daha iyi anlaması gerektiğini,
bizim de karşı tarafın serzenişlerini daha iyi anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Tarihsel açıdan
bakarsak ticari konularda geri kaldık. İki ülkenin de potansiyeli doğrultusunda inşallah daha evvel
ifade edilen 100 milyar dolarlık ticaret hacmini yakalayabiliriz. Zaten bu konuları yakaladığımız
takdirde diğer sorunların da bir şekilde çözüleceğine inanıyorum. Bu bağlamda derneğimize de
çok büyük görev ve vazife düşüyor.

GÜNCEL

Ahmet Erdem Shell : Allah sana Merhamet vicdan versin | Mağdur Shell&Turcas bayileri Dayanışma Platformu

Published

on

Ahmet Erdem Shell Türkiye Ülke Başkanı ve Shell&Turcas A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı : Hak Hukuk Kanun Tanımıyorsunuz .

Bazı Yöneticiler SHELL.’DEKİ Konumlarını ve yetkilerini Kötüye kullanarak Gözlerine kestirdikleri bayilere Tuzak kurarak benzin istasyonunu ele geçirmek için her türlü kumpası kuruyorlar. Bayinin Benzin istasyonunu GASP ediyorlar.

Bu yaptıklarınız ANAYASAYA ,İNSAN HAKLARINA ,ADALET VE HUKUKA KANUNLARA AYKIRIDIR

SİZİ ESEFLE KINIYORUZ ..

Mağdur Shell&Turcas bayileri Dayanışma Platformu

OKUMAYA DEVAM ET

GÜNCEL

Maserati ve ROKİT Venturi Racing
ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası İş birliği Duyuruldu

Published

on

ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın 9. Sezonunda piste çıkmaya hazırlanan Maserati, ROKiT Venturi Racing ile gerçekleştirdiği uzun soluklu ortaklığını duyurmak için Roma E-Prix’yi seçti.
ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nda bugüne kadarki en hızlı, en hafif ve en güçlü Formula E yarış otomobili olan “Gen3” ile Sezon 9’dan itibaren pistteki yerini alacak olan Maserati, şampiyonada yarışan ilk İtalyan marka olacak.

Maserati, ROKiT Venturi Racing ile iş birliğine imza attığını duyurdu. Maserati, Dünyanın ilk “tamamen elektrikli motor sporları etkinliği” olan Formula E şampiyonasında yeni “Gen3” isimli otomobiliyle start alacak. Formula E şampiyonasında katılan ilk İtalyan marka olan Maserati, köklü motor sporları geçmişi ile gelecek elektrifikasyon stratejisini bir araya getiren bu hamle ile ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nda mükemmel bir uyum sergileyeceğinin sinyalini veriyor. Bugüne kadarki en hızlı, en hafif ve en güçlü tek koltuklu Formula E aracı “Gen3” ise tasarım, üretim ve teknoloji açısından birçok yeniliği barındırıyor.

Maserati’nin uzun soluklu bir iş birliğini imza attığını duyurduğu ROKiT Venturi Racing, Roma E-Prix öncesinde iki Dünya Şampiyonasına, Takımlara ve Sürücülere liderlik etti. İki zafer, beş podyum ve İsviçreli İtalyan Edoardo Mortara ile Dünya Şampiyonu ikinciliği unvanı ile geçen sezon takım, bugüne kadarki en başarılı sezonunu geçirdi.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Maserati CEO’su Davide Grasso “Formula E ile motor sporlarına geri dönmek Maserati için doğal bir seçimdi. Bu serüveni, bizimle aynı değerlere sahip, geleceğe bizim gibi bakan bir partnerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. ROKiT Venturi Racing ekibiyle aynı kararlılığı ve dünyanın dört bir yanındaki pistlerde rekabet etme ve kazanma arzusunu paylaşıyoruz.” dedi. ROKiT Venturi Racing Başkan ve Yönetici Ortağı Scott Swid ise “Gen3 için Maserati ile ortaklık yapmak harika. Takım, Maserati ve Formula E için mükemmel, ancak daha da önemlisi, ikonik bir markanın üst düzey motorsporları dünyasına dönüşüne tanık olmak Maserati hayranları için de harika bir haber. Bu ortaklık sadece Formula E’deki uzun vadeli geleceğimiz için güçlü temeller oluşturmakla kalmıyor. Bu ortaklık ile prestijli bir marka köklerine geri dönerek motorsporlarının en ileri ve en hızlı büyüyen biçimi ile heyecan verici bir hikaye yazıyor.” şeklinde konuştu.

OKUMAYA DEVAM ET

GÜNCEL

Ferrari, yeni Berlinetta Spider modeli 296 GTS’yi tanıttı

Published

on

Ferrari, iki kişilik, orta-arkadan motorlu modeli Berlinetta Spider’ın son evrimi “296 GTS”i tanıttı. Daha önce 296 GTB’de de kullanılan V6 hibrit güç-aktarma sisteminin yer aldığı 296 GTS’nin, kendi başına 663 beygir güç üreten 3.0 litrelik V6 motoru, elektrikli motorla birlikte, 830 beygir gücü ve 740 Nm tork üretiyor ve 0’dan 100 km/sa hızlanmasını yalnızca 2.9 saniyede tamamlıyor.
296 GTS’nin ismi, yeni motorun Maranello açısından önemini vurgulamak için, motor hacmi (2992 cc), silindir sayısı (6) ve Ferrari geleneğindeki GTS (Gran Turismo Spider) kısaltmasından oluşuyor.296 GTS, RHT (Açılabilir Hard Top) tavanı sayesinde sürüş heyecanına ekstra bir boyut katarken, şarj edilebilir hibrit sistemiyle de sürüş keyfini en üst düzeye çıkarıyor.

Ferrari, Berlinetta Spider’ın son evrimi olan 296 GTS’in tanıtımını gerçekleştirdi. Orta-arkadan motorlu 296 GTS, sürüş keyfini yeniden tanımlayarak 296 GTB modelini tamamlıyor ve hem limitlerde hem de günlük kullanımda safkan Ferrari sürüşünü yaşatıyor. 296 GTS’nin ismi, yeni motorun Maranello için önemini vurgulamak için, motor hacmi (2992 cc), silindir sayısı (6) ve Ferrari geleneğindeki GTS (Gran Turismo Spider) kısaltmasından oluşuyor. 296 GTS’nin motoru, aynı zamanda başarılar ve yeniliklerle dolu 75 yıllık köklü geçmişe sahip Ferrari’nin tarihindeki “yeni V6 çağını” da müjdeliyor.

296 GTS, “Şahlanan At” logosunu taşıyan, yol tipi bir Spider’da kullanılan ilk 6 silindirli motor olan ve 296 GTB’deki gibi 122 kW (167 cv) elektromotorla desteklenen yeni 663 HP’lik 120° V6 ile donatılıyor. Daha önce hayal edilemeyen performans seviyeleri yaşatan V6 motor, elektrikli motorla birlikte 830 HP’lik toplam güç kullanıma sunuyor. MGU-K (Motor Jeneratör Ünitesi, Kinetik) adı verilen elektromotor Formula 1’den uyarlanıyor. Elektromotor ve içten yanmalı motor, 830 HP toplam sistem gücü üretmek üzere birleştirmek veya elektromotorun tek başına çalışmasını sağlamak üzere birbirinden ayıran Geçiş Yönetim Aktüatörü (TMA) aracılığıyla iletişim kuruyor. Elektrikli sistem 7,45 kWsa kapasiteli yüksek voltajlı batarya ve bir invertör tarafından besleniyor.

296 GTS’nin şarj edilebilir hibrit (PHEV) sistemi, pedal tepki sürelerini sıfıra indiriyor ve tamamen elektrikli modda (eDrive) 25 km’lik menzil sağlıyor. Otomobilin sportif görünümüyle birleşen kompakt boyutları ve yenilikçi dinamik kontrol sistemlerinin yanı sıra büyük bir özenle ele alınan aerodinamik özellikleri, çevik ve sürücünün komutlarına anında cevap veren sürüş karakterini beraberinde getiriyor. 296 GTS’nin modern ve dikkat çeken tasarımı, sadelik ve işlevselliğin mükemmel birlikteliğini yansıtan bir diğer model olan 1963 250 LM’ye gönderme de yapıyor. İşlevsel tasarımının yanında yolculara konfor da sağlayan RHT (Açılabilir Hard Top) tavan ise şık ve sportif tasarımıyla öne çıkıyor. RHT (Açılabilir Hard Top) tavan sisteminin hafif yapısı, kullanıcısına 45 km/s hıza kadar sadece 14 saniyede açma veya kapama olanağı sunuyor. Otomobilin gövdesi ile tavan arasındaki ayrım çizgisi B direğinin üzerine yer alıyor. Böylelikle açılabilir tavan, motorun ön tarafına iki bölüme ayrılarak katlanıyor ve motor bölmesinin termal dağılım özellikleri ve tasarım dengesi de korunuyor. Bu aynı zamanda tasarımcıların motor kapağının arka kısmına yeni V6 motorun açıkça görülebildiği bir pencere yerleştirmelerine de olanak sağlıyor. Tavan açıldığında, kabin ve arka kısım yüksekliği ayarlanabilen bir cam ile ayrılıyor. Bu, yüksek hızlarda bile optimum yolcu konforu sağlıyor. SF90 Stradale’de olduğu gibi, pistte otomobilin performansından en üst düzeyde yararlanmak isteyen müşteriler için 296 GTS, hafifletilen ve aerodinamik olarak optimize edilen “Assetto Fiorano” paketi ile de sunuluyor.

Dünya Genelinde Geçerli 7 Yıllık Bakım ve Premium Servis Hizmeti

Ferrari’nin benzersiz kalite standartları ve müşteri hizmetlerine giderek daha fazla odaklanması, 296 GTS’de sunulan genişletilmiş yedi yıllık bakım programıyla da destekleniyor. Tüm ürün yelpazesinde ve dünya genelindeki tüm Ferrari servislerinde geçerli olan bu program, Ferrari markalı bir otomobilin, ilk yedi yılındaki ya da otomobilin 120 Bin km’ye kadar tüm periyodik bakımlarını kapsıyor. Aynı zamanda müşterilerin otomobillerini yıllar boyunca en iyi performans ve güvenlik seviyesinde tutulması için ayrıcalıklı bir hizmet olarak da dikkat çekiyor. Bu çok özel hizmet, yıllar geçse bile sorunsuz kullanım için eşsiz bir deneyime destek veriyor.

296 GTS – TEKNİK ÖZELLİKLER
GÜÇ-AKTARIM SİSTEMİ
Motor tipi: V6 – 120° – turbo – kuru karter
Motor hacmi: 2992 cc
Çap x Strok: 88 mm x 82 mm
Maksimum güç (ICE): 663 HP
Maksimum güç (Sistem): 610 kW (830 cv), 8000 d/d
Maksimum tork: 740 Nm, 6250 d/d
Maksimum devir sayısı: 8500 d/d
Sıkıştırma oranı: 9,4:1
Yüksek voltajlı batarya kapasitesi: 7,45 kWsa
GÜÇ AKTARIMI
Şanzıman: 8-speed F1 DCT
BOYUTLAR VE AĞIRLIKLAR
Uzunluk: 4565 mm
Genişlik: 1958 mm
Yükseklik: 1191 mm
Dingil mesafesi: 2600 mm
İz genişliği ön: 1665 mm
İz genişliği arka: 1632 mm
Boş ağırlık: 1540 kg
Boş ağırlık/güç oranı: 1,86 kg/cv
Ağırlık dağılımı: %40,5 ön/ %59,5 arka
Arka koltuk kapasitesi: 49 litre
Yakıt deposu kapasitesi: 65 litre
JANT VE LASTİKLER
Ön: 245/35 ZR 20 J9,0
Arka: 305/35 ZR 20 J11,0
FRENLER
Ön: 398 x 223 x 38 mm
Arka: 360 x 233 x 32 mm
ELEKTRONİK SİSTEMLER
eSSC: eTC, eDiff, SCM, FDE2.0, EPS, ABS Evo, 6w-CDS; Yüksek performanslı ABS/EBD ile enerji ger-kazanımı
PERFORMANS
Maksimum hız: >330 km/s
0-100 km/s: 2,9 sn
0-200 km/s: 7.6 sn
200-0 km/s: 107 m
Fiorano tur zamanı: 1’ 21” 80
YAKIT TÜKETİMİ VE CO2 EMİSYONLARI
Homologasyon aşamasında

OKUMAYA DEVAM ET

OTOMOTİV SEKTÖRÜ

Haber Burada

seers cmp badge